Kazım Kurt Belediye Türk Dergisine Anlattı!

Kazım Kurt Belediye Türk Dergisine Anlattı!

Hedefimiz huzurla, mutlulukla, barış içinde yaşanacak bir Odunpazarı

Bazen şehrin stresinden, sıkıntısından kaçıp uzak bir yere gitmek ister insan. Üzerine yıkılacakmış gibi duran o kocaman binaların arasında, sıkışıp kaldığımız zamanlarda hayal ettiğimiz, çocukluk anılarımızı tazeleyerek dinlenmek istediğimiz, birçok ruh haline hitap edebilen özel bir yer ararız… İşte Odunpazarı böyle özel bir mekân.

Sivil Türk mimarisinin özgün örneklerinden olan ahşap, çatılar arasına doldurulan kerpiçlerle yapılmış cumbalı evler, yaşlanmışlıklarına rağmen yüzümüze gülümsüyor adeta… Böyle bir güzelliği yönetiyor Av. Kazım Kurt.

12 Eylül’den sonra kapanan Halk Evleri’nin açılmasının gündeme geldiği dönemde Eskişehir Halk Evi kurucu başkanı olan Kazım Kurt, burada 2-3 yıl çok ciddi çalışmaların yapılmasına ön ayak olmuş. 1989 yılında SHP’nin Eskişehir belediyesini kazanmasıyla birlikte önemli çalışmalara imza atan Eskişehir Halk Evi’nin kamuoyunda tanınan ve sevilen bir halkevi haline gelmesinde önemli bir rol oynayan Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt ile severek okuyacağınız bir söyleşi gerçekleştirdik.

  • Öncelikle okuyucularımız için sizleri tanıyabilir miyiz?

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent Köyü’nde doğdum ve liseye başlayana kadar da aynı köyde yaşadım. Önce İstanbul Haydarpaşa ardından da Eskişehir Bahçelievler liselerinde okudum. 1976 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım, 1980 yılında da üniversiteden mezun oldum. Üniversite döneminde siyasetin içinde aktif olarak yer aldım, okuduğum kitaplar sayesinde siyaset hakkında önemli bilgiler edindim. Avukatlık stajımın ardından Eskişehir’de meslek hayatıma başladım. Siyasetin yasaklandığı 1980 yılında Seyitgazispor’un kuruluş aşamasında yer aldım. Bir dönem Seyitgazispor’da 2. Başkanlık görevini yürüttüm. Bir yandan da Eskişehir Gelişim Vakfı kuruluşu çalışmalarına katılarak, vakfın kurucu üyesi oldum. Yine aynı dönemde Seyit Battal Gazi Vakfı’nın kuruluşunda görev aldım; Kırım Derneği ve Kırım Gelişim Vakfı’nın da kurucusu oldum. 12 Eylül’den sonra kapanan Halk Evleri’nin açılmasının gündeme geldiği dönemde Eskişehir Halk Evi kurucu başkanı oldum. Burada 2-3 yıl çok ciddi çalışmalar yaptık. Bir dönem Eskişehir Barosu’nda yönetim kurulu üyeliği de yaptım. 1987 seçimlerinden sonra SHP’ye üye oldum. Üye olduğum tarihten itibaren de parti içinde aktif olarak görev aldım. CHP’de il yöneticiliği ve il sekreterliği, ilçe başkanlığı yaptım. 1995 yılında CHP’den 2. sıra, 1999 seçimlerinde de 1. sırada milletvekili adayı oldum. 2007 yılına kadar parti çalışmalarından uzak durdum, sonra parti çalışmalarına tekrar katıldım. 2008 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisine girdim, belediye meclisinde başkan vekili olarak görev yaptım. Yönetmelik gereği aynı zamanda Kent Konseyi Başkanı da oldum. O dönem yönetmelik değişmesi sonucu kent konseyleri başkanlarının seçimle belirlenmesi gündeme geldi. Usulüne uygun bir seçim sonucu göreve gelen ilk kent konseyi başkanı oldum. 2011 seçimlerinde CHP’den 2. sırada milletvekili adayı oldum. Seçimlerin başarılı olmasıyla da meclise girmeye hak kazandım. 2014 yılına kadar da milletvekilliği yaptım. 2014 yılında Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde bir ilke imza atarak, ilçe belediye başkanlığı için milletvekilliğinden istifa eden ilk isim oldum. Başarılı bir seçim süreci sonunda 2014 yılında Odunpazarı Belediye Başkanı seçildim.

  •  Üniversite yıllarından bu yana siyasetin içindesiniz. Sizi siyasete iten ve bu kadar uzun süre siyasette tutan şey nedir?

Bu ülkenin bizlere, dürüst siyasetçilere ihtiyacı var. Örneğin ben siyasete girdiğimde de adaletsizlik vardı, hala var. Bu bir sorun ve hala çözülemedi. Sadece bu ve bunun gibi çok sayıda sorun var. Bu sorunlar devam ettiği sürece, ben de siyasette olacağım.

  •  2011 yılında Eskişehir Milletvekili olarak T.B.M.M’ ye girdiniz ancak milletvekilliği görevinden istifa edip 2014 seçimlerinde Odunpazarı Belediye Başkanı adayı olmaya sizi ne itti? Ne gibi düşüncelere haizdiniz?

Ben politikaya yıllarımı verdim. Bu uğurda büyük mücadeleler verdik. Yeri geldi ailemi ihmal etim; yeri geldi arkadaşlarımı, eşimi, dostumu ihmal ettim. Ama biraz önce söylediğim gibi bunun tek bir amacı var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çağdaş, laik ve demokratik bir hukuk devleti olması. Yani bizler Türkiye’nin kurtuluşu için hayatımızı bu yola adadık. Bu zamana kadar partim bana ne görev verdiyse onu yaptım. Bundan sonra da hiç çekinmeden yaparım.

  • 3 yıllık bir belediye başkanlığı deneyiminiz var. Bu süre zarfı içinde Odunpazarı’nda neler değişti? Hangi projelere imza attınız?

Odunpazarı Belediyesi’nin yönetimine geldiğimizden günden bu güne kadar 3 buçuk yıl geçti. Bu süreçte yüzlerce projeye imza attık. Şimdi hepsini saymaya kalksam, bu röportaj bitmez. Bugünlerde öne çıkan 100 projemizle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kadınlar için, çocuklar için, yaşlılarımız için, ekonomik olarak dezavantajda olan vatandaşlarımız için, işçiler için… Birçok projeyi hayata geçirmişiz. Örneğin Odunpazarı tarihinin ilk kütüphanesini biz açtık. Şimdi 16 kütüphanemiz var. Bu kütüphaneler arasında Uğur Mumcu Parkı ve Basın Parkı’ndaki yer alan Açıkhava Kütüphanelerimiz de var. Vatandaşlarımız parklarda kitap okuyor. Yaşanacak bir Odunpazarı dedik, ilk gün. Sanırım Odunpazarı’da yaşanacak bir kent haline geldi. Kadınlar; 11 Halk Merkezimizde, Odunpazarı Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kursları’nda (OMEK) açtıklarımız kurslarda eğitim gördüler, şimdi el emeği göz nuru eserlerini satıp, ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Yaptığımız en iyi işlerden biri de bu aslında. Kadınlar evlerinden çıktı, hayata karıştı. Ya da 2017 yılında açtığımız Çağdaş Sanatlar Galerisi ile Eskişehir’in önemli bir eksiğini kapattık. İnsana ne yakışır dedik ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara erzak kolisi göndermek yerine, ihtiyaç duydukları ürünleri kendilerinin seçmesini sağladığımız; bir sosyal yardım modeli olan Halk Market’i açtık. Her ay 600 hane Halk Marketten faydalanıyor. Aşevini büyüttük. Şimdi her gün yaklaşık 3 bin kişi aşevimizden evine sıcak yemek götürüyor. Hedefimiz; huzurla, mutlulukla, barış içinde yaşanacak bir Odunpazarı. 

  • Benim için çok özel dediğiniz projeniz hangisi?

Bütün projelerimiz benim için özel, hiç biri laf olsun diye yapılmış projeler değil, ancak biz yönetime geldiğimizde taşeron işçiler, sözleşmeli işçiler, işçiler ve memurlar sendikalı değildi. Hepsi bizimle sendikalı oldu. Toplu iş sözleşmeleri yaptık, o sendikalarla. Bu benim için önemliydi. “Kadınları ve Çocukları İle Mutlu Bir Odunpazarı” dedik. Özellikle Kadınlar ve çocuklarımız için 11 Halk Merkezi, gençlerimiz için 2 Gençlik Merkezi, 16 kütüphane açtık. Eskişehir heykelleri, konserleri, festivalleri ile sanatın da merkezi. Odunpazarı’nda sanat galerisi yoktu, aslına bakarsanız bu çapta bir merkeze Eskişehir’de büyük bir ihtiyaç vardı. Çağdaş Sanatlar Galerisi’nden bahsediyorum. Salvador Dali’nin eserlerinin sergilendiği sergi, Hanefi Yeter’in Ahval adlı resim ve heykel sergisi, Suluboya Günleri; Belediyemiz tarafından düzenlenen Uluslararası Eskişehir Odunpazarı Seramik Pişirim Teknikleri Çalıştayı ve Uluslararası Cam Festivali’ne katılan sanatçıların yaptığı eserler, Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun “Benim Kedilerim” adlı resim sergisi. Tüm bu sergilerle Çağdaş Sanatlar Galerisinde neredeyse bir yılda 300 sanat eseri sergilendi. Şimdi 7’nci sergiye hazırlanıyor. On binlerce insan gezmiş Çağdaş Sanatlar Galerisi’ni. On binlerce insanın ruhuna değmişiz. İnsana yakışan, sosyal yardım modelleri olan Aşevi ve Halk Market… Bunlar özel çalışmalar.

  •  Hizmet anlayışınızda önem verdiğiniz değerler nelerdir?

Her zaman söylüyorum. Biz Odunpazarı Belediyesi’ ni sosyal demokrat, halkçı, çağdaş ve katılımcı bir anlayışla yönetiyoruz. Bu değerlerden de asla taviz vermeyeceğiz.

 

  • Birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldınız. Eskişehir’de STK’ların gelişmesinde büyük emeğiniz var.  Belediye Başkanı olarak STK’lara destek veriyor musunuz? Sosyal ve kültürel hayatı canlandırmak adına gerçekleştirdiğiniz ve gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?

Sivil Toplum Hareketleri demokrasilerin olmazsa olmazlarından. Biz de bu nedenle Sivil Toplum Hareketlerine önem veriyoruz, onlarla etkinlikler düzenliyoruz, bazen de bu hareketleri bir araya getiriyoruz. Sivil Toplum Hareketleri’nden uzak bir yönetim anlayışımız yok bizim. Örneğin 2 Temmuz Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren aydınlarımızı anmak için sivil toplum örgütleri ile bir araya geldik. Bir anma programı düzenledik. Eskişehir Kırım

Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin örf ve adetlerini yaşatmak için her yıl geleneksel olarak düzenlediği Tepreş Şenliği, Odunpazarı Belediyesi’nin katkıları ile o dönemde belediyemize ait olan Şehr-i Derya Parkı’nda yapıldı. Sendikalarla, odalarla, sivil toplum örgütleri ile sık sık bir araya geliyoruz. LÖSEV, Dorlion gibi sivil toplum örgütleri ile sürekli etkinlikler, seminerler düzenliyoruz. Odunpazarı Belediyesi olarak da olabildiğimiz ölçüde sivil toplum örgütlerinin yanında oluyoruz. Birlikte çok güzel projeler gerçekleştiriyoruz.

  • Spora önem veren, spor yöneticiliği geçmişi olan bir isimsiniz. Odunpazarı’na kazandırdığınız Gökmeydan Spor Kampüsü hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz?

Gökmeydan Mahallesi’nde yıllardır kullanılmayan Açık Pazar Yerini, özellikle çocukların daha rahat spor yapabilmelerini sağlamak için spor kampüsü olarak yeniden dizayn ettik. Gökmeydan Spor Kampüsü’nde; standart ölçülerde 2 adet Basketbol sahası, 2 adet Tenis kortu, 1 adet Voleybol sahası, 1 adet 50×30 metre Futbol sahası, 1 adet Baca Topu Oyun sahası, çocuk parkı, aletli fitness alanı, sokak oyunları alanı ve yürüyüş yolu bulunuyor. Odunpazarı Belediyesi olarak spora ve sporcuya her zaman destek veriyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz spor yaparak, sağlıklı büyüsünler istiyoruz. Bu nedenle de Yenikent Mahallesi’ne de spor parkı yaptık. Yenikent Mahallesi Kartopu Caddesi üzerinde bulunan Şehit Jandarma Astsubay Üstçavuş Turgay Topsakaloğlu Spor Parkı, toplam 12 bin m² alana sahip. Mini golf alanı, basketbol sahası ve tenis kortu bulunan parkta ayrıca bacatopu alanı, seksek oyun alanı, çocuklar için özel oyun alanları, fitness aletleri, interaktif parkur, burgulu ve ipli tırmanma alanı, satranç alanı ve yürüyüş yolları da bulunuyor. 

  • Türkiye’de yerel yönetimlerin en önemli sorunları arasında çevre ve ulaşım gelmekte. Ancak Odunpazarı’nın böyle bir sorunla karşı karşıya olmadığını görüyoruz. Bu başarının sırrı nedir?

Her belediye gibi bizimde sorunlarımız oluyor, ancak ekiplerimizin özverili çalışmaları ile bu sorunlar kısa sürede çözülüyor.

  •  Kentte kişi başına düşen yeşil alan ortalaması nedir? Yeşil alanları artırmak için çalışmalarınız var mı?

Son nüfus oranına göre kişi başına düşen yeşil alan ortalaması 9 m2. Yeşil alanları artırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Yeni ağaçlandırma çalışmaları, imar durumuna göre parklar yapıyoruz.

  • Projelerinizi oluştururken ve gerçekleştirirken gençlerin görüşünü de dikkate alıyor musunuz?

Biz katılımcı bir belediyeyiz. Projelerimizin büyük çoğunluğu çocuklar, gençler, kadınlar ve yaşlılar için. 2 adet gençlik merkezimiz var. Buralarda gençlerle bir araya geliyoruz. Bir proje hazırlarken de onların görüşleri tabi ki bizim için önemli.

  • Kent sakinleri tarafından sevilen bir isimsiniz. Size karşı gösterilen ilgiyi ne gibi faktörlere bağlıyorsunuz?

Ben avukatlık yaptığım dönemde de, milletvekili iken de, belediye başkanı olduğumda da hep halkın içindeydim, hala öyleyim. Sürekli yan yanayız. Ben halkçı bir belediye başkanıyım. Cenaze, düğün, nikah, toplantılar… Yetişebildiğim kadar, davet edildiğim, olmam gereken her yere gitmeye çalışıyorum.